sonraki
önceki
öğeler

Article

Röportaj - Kuş izlemenin hayati rolü

Dili değiştir
Article Yayınlandı 06.05.2022 Son değiştirilme 29.08.2023
4 min read
Yaban hayatının ve yaşam alanlarının izlenmesi uzman değerlendirmelerinde kilit rol oynar. Çek Ornitoloji Derneği’nde İkinci Avrupa Üreyen Kuş Atlası koordinasyon ekibinin bir üyesi olan Petr Voříšek ile bu bilgilerin ve verilerin Avrupa ölçeğinde nasıl bir araya getirildiğini ve kuş popülasyonlarının günümüzde karşılaştıkları zorlukları konuştuk.

Tam olarak nasıl çalışmalar yapıyorsunuz?

Kuş izleme alanında İkinci Avrupa Üreyen Kuş Atlası (EBBA2) ve Pan- Avrupa Ortak Kuş İzleme Programı (PECBMS) olmak üzere iki uluslararası girişime dâhilim. Bu girişimlerin her ikisi de Avrupa Kuş Sayımı Konseyi (EBCC) kapsamında organize edilmektedir. Görevimi Çek Ornitoloji Derneği’nin (CSO) ev sahipliğinde gerçekleştiriyorum.

Avrupa Atlası Aralık 2020’de bir kitap olarak yayınlanmıştır; ancak çalışmalar henüz bitmemiştir. Şu anda çevrim içi versiyonu üzerine çalışıyoruz. Böylece araştırma ve doğal çevreyi koruma çalışmalarına çıktı sağlayabileceğiz ve gerektiğinde Avrupa ülkelerindeki kuş izleme kapasitesini geliştirebileceğiz. Kapasite geliştirme işi, PECBMS ile yakından bağlantılıdır; ancak temsili ve sürdürülebilir bir kuş izleme programı oluşturulması zorlu bir süreçtir. Ayrıca Avrupa’nın özellikle güney ve doğu bölgelerinde daha fazla izleme sistemine ihtiyacımız var.

Çalışmalarınız AÇA tarafından gerçekleştirilen değerlendirmelere nasıl katkı sağlıyor?

PECBMS tarafından üretilen yabani kuş göstergeleri doğrudan AÇA tarafından kullanılmaktadır. Otlak kelebeklerinin popülasyon indeksi ile birlikte Avrupa’daki yaygın kuşların popülasyon indeksi AÇA’nın ‘Avrupa’daki seçili türlerin bolluğu ve dağılımı’ göstergesi için belirlediği gruba katkıda bulunmaktadır.

Çalışmalarımızın sonuçları AB’de doğanın durumu raporunda ve diğer yayınlarda kullanılmıştır. AÇA’daki meslektaşlarımızla düzenli bir şekilde irtibat kuruyor ve çabalarımızı koordine ediyoruz. Ayrıca AÇA’nın geri bildirimleri son derece önemlidir. Yakın zamanda atlas verilerinin (EBBA2) AÇA gibi kurumların çalışmalarına nasıl katkıda bulunabileceğini keşfetmeye başladık.

Bu çalışma alanına ilginiz nasıl başladı?

Muhtemelen diğer birçok ornitolog gibi çocukluğumdan beri kuşlara, doğaya ve doğal çevrenin korunmasına ilgi duyuyordum. Prag’da Charles Üniversitesi’nde zooloji okudum ve şahinler üzerine master ve doktora yaptım. Ardından CSO’da direktör olarak çalışma fırsatı yakaladım. O tarihte tek çalışan bendim.

Bilimsel bilgi ile politika arasındaki bağlantı büyük ölçekli kuş izleme ve atlas çalışmasındaki ilgimi devam ettiren temel konudur. Farklı kişilerle, çeşitli metodolojik yaklaşımlarla ve kültürel farklılıklarla çalışmak bu işi ayrıca heyecanlı kılıyor. Esasında bu işin bir parçası olmasa da saha çalışmalarını, verilerin ve saha çalışanlarının ihtiyaçlarının anlaşılmasına yardımcı olan ve insanı mutlu eden temel unsur olarak görüyorum.

Bir türün sağlığını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Çalışmalarımız sonucunda temel amacımız kuşların bolluğu ve dağılımları hususlarındaki değişiklikler hakkında bilgi toplamaktır. Başka bir deyişle kuşların nerede olduğu, kaç tane olduğu ve bu iki parametrenin nasıl değiştiği konularında bilgi topluyoruz. Standart saha çalışmasıyla başlayıp sıkı bir metodolojiyle devam eden uzun bir süreç bu.

Yalnızca profesyonel saha çalışanları ile tüm Avrupa’dan bilgi toplamak mümkün değil. Ancak ornitoloji, kuşları tanıyan ve metodolojiyi takip etmeye istekli olan amatör ornitologlardan veya kuş gözlemcilerinden oluşan bir gruptan yararlanır. Bu kişiler sayesinde EBBA2’de tüm Avrupa’dan ve PECBMS’de 28 ülkeden veri toplayabiliyoruz.

Numunenin temsili olmasını sağlamak için saha çalışanlarının genellikle rastgele seçilmiş belirli alanlardaki kuşları incelemesi gerekir. Gözlemci kendi alanlarında gördüğü veya duyduğu tüm kuşları sayar ve diğer özellikleri kaydeder; böylece belirli tarihlere ve günün belirli saatlerine ait verilerin daha iyi değerlendirilmesine yardımcı olur.

Dağılım atlası için yapılan kayıtlarda üreme olasılığı hakkında bilgilere de yer verilmesi gereklidir. İncelemelerin çoğu sabah erken saatlerde, bahar döneminde birçok kuş aktifken yapılır; ancak bazı türler için akşamları da inceleme yapılır. Ardından saha çalışanları verileri, veri kalite kontrol işlemlerini yapan ve verileri Avrupa koordinatörlerine sunan ulusal koordinatörlere gönderir.

© Marek Mejstřík, REDISCOVER Nature /EEA

Bu izleme hükümetlerin gereken adımları atmasına nasıl yardımcı oluyor?

Kuş dağılımı ve bolluğu hakkındaki bilgiler karar vericilerin yönetim ve koruma adımlarına öncelik tanımasına yardımcı olur. Popülasyon trendleri ve dağılımdaki değişikliklere ilişkin bilgiler kuş popülasyonlarının ve daha geniş anlamda çevrenin sağlığına ilişkin işaret verir.

İzleme sonuçları, Avrupa Kırmızı Listesi’nin sınıflandırılması da dâhil olmak üzere türlerin koruma statüsünün değerlendirmesinde düzenli şekilde kullanılır. Tarla kuşları gibi türlerin gruplarının bolluğu ve dağılımındaki değişiklikler belirli bir habitat türünün sağlığı ya da iklim değişikliği gibi büyük ölçekli bir olayın etkisi hakkında işaretler verebilir.

İzleme verilerinin çevresel veya diğer değişkenler ile bağlantılandırılması bize eğilimlerin arkasındaki itici güçler hakkında daha fazla bilgi sağlayabilir; yönetim uygulamalarının şekillendirilmesine de yardımcı olabilir.

Çevresel bozunma ve iklim değişikliği kuşların yaşamını nasıl etkiler?

Avrupa’nın tabiatı ve ikliminde değişiklikler bazen çok çarpıcı düzeydedir ve kuş popülasyonlarını etkiler. Bununla birlikte bu etki tek bir şekilde gerçekleşmez: Bazı türler değişikliklerden fayda sağlarken diğerleri sağlamaz. Ancak genel anlamda kazananlardan çok kaybedenlerin olduğu görülüyor.

Yoğun toprak kullanımı kuşlar için daha az kaynak bırakıyor. İnsanların yarattığı temel baskı budur. Bu durum özelikle ekili alanlar ve bu tür yerleri habitat olarak kullanan kuşlar için belirgindir. Pestisitlerin ve gübrelerin aşırı kullanımı, ağır iş makineleri veya nadasa bırakılan toprağın kaldırılması dâhil olmak üzere yoğun tarım uygulamaları günümüzde ekili alanlar, kuşlar ve diğer yaban hayatı için giderek daha az uygun hale getiriyor.

Genel olarak tarım alanlarının homojenizasyonu biyoçeşitlilik üzerinde olumsuz bir etkiye sahiptir. Avrupa’daki tarla kuşu indeksi 1980 ve 2018 yılları arasında %57 azalmıştır ve tarla kuşlarının grup olarak dağılım gösterdiği bölgeler de son 30 yılda küçülme göstermiştir (EBBA2). Bölgesel olarak yoğun ormancılık faaliyetlerinin, toprağın terk edilmesi veya iç sulak alanların yoğun kullanımının yarattığı olumsuz etkiyi de görüyoruz.

Üreme bölgeleri kuzeye kayıyor. Dağılım bölgesinin merkezlerinde ortalama 28 km kuzeye doğru bir kayma gözlemliyoruz. Bu değişikliklerin tümü iklim değişikliğinden kaynaklanmasa da etkisi açık. Ayrıca iklim değişikliğinin kuş popülasyonları üzerindeki etkisini de tespit ediyoruz: Daha soğuk iklimleri tercih eden kuşlar azalıyor ve daha sıcak iklimleri tercih edenler artıyor.

© Juerg Isler, REDISCOVER Nature /EEA

Bazı şeyleri daha iyi hale getirebilme şansımız hâlâ var mı?

Koruma önlemlerinin alındığı çeşitli korunan türlerin (örneğin ak kuyruklu deniz kartalı veya ak leylek) dağılımındaki olumlu eğilimleri belgeledik. Ayrıca PECBMS’de koruma önlemlerinin işe yarayabileceğini ve özellikle Natura 2000 alanları hedef dışı türler için de yararlı olabileceğini gösterdik. Bu bulgular, korumanın olumsuz eğilimleri tersine çevirebileceğini ortaya koymaktadır.

Esas sorun şu ki kısmen sınırlı kaynaklar nedeniyle ve kısmen geleneksel koruma yaklaşımlarının (özellikle korunan türler, doğa rezervleri) daha geniş kırsal alanlardaki biyoçeşitliliğe yardımcı olacak kadar yeterli olmaması nedeniyle hâlâ yeterince adım atamıyoruz.

Vatandaşlar veya hatta hobi olarak kuş gözlemciliği yapanlar kuşların ve yaşam alanlarının korunmasına yardımcı olmak için ne yapabilir?

Kuş gözlemcileri, kuşların ve biyoçeşitliliğin bilgiye dayalı şekilde korunması açısından kilit faktörlerdir. Ayrıca atlaslara ve kuş izleme süreçlerine katılarak gönüllü saha çalışanları olarak yardım ediyorlar: EBBA2’de yaklaşık 120.000 saha çalışanı verilere katkıda bulunmuş, 35.000 kişi yüksek standartlarda inceleme verileri sağlamıştır. PECBMS’de yaklaşık 15.000 saha çalışanı kuş sayımlarına katılmaktadır.

Bu yetenekli kişiler olmadan bu bilgilere sahip olamazdık. Bu kişiler kesinlikle gerekli. Prensipte herkes yardımcı olabilir. Kolaylıkla tespit edilebilenler (ak leylek gibi) de dâhil olmak üzere tek bir türe ilişkin gözlemler bile bilgiye dayalı karar verme sürecine katkı sağlayabilir. Yakın zamanda EBCC girişimi EuroBirdPortal kapsamında organize edilen çevrim içi portallar ile gözlemlerin kaydedilmesini ve gönderilmesini iyileştiren mobil uygulamaların geliştirilmesiyle bu süreç hiç olmadığı kadar kolaylaştı.

Kuş izleme programlarına ve atlaslara dâhil olan birçok kuş gözlemcisi ayrıca yerel koruma faaliyetlerinde de aktiftir. Kuşları inceledikleri alanları bildikleri için genellikle bu alanların koruyucusu görevini üstlenirler ve alanın tehdit altına girmesi halinde müdahalelere başlarlar. Bölge hakkındaki bilgileri yerel koruma faaliyetleri açısından da oldukça değerlidir.

Kuş nüfusundaki koruma durumu ve kısa vadeli eğilimler

Not: Tüm türlerin toplam sayısı 463'tür. Ilgili taksonların sayısı parantezlerde gösterilmektedir.. 
Kaynak: AB'de doganın durumu, 10/2020 sayılı AÇA Raporu.

Photo Petr Voříšek for SIGNALS interview_ratio.jpg

Petr Voříšek
İkinci Avrupa Üreyen Kuş Atlası, Çek Ornitoloji Derneği koordinasyon ekibi üyesi

 

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Etiketler

kategorileri:
kategorileri: signals, signals2021
Belge İşlemleri