All official European Union website addresses are in the europa.eu domain.
See all EU institutions and bodiesGezegenimiz için bir şey yap, sadece gerektiğinde bu sayfayı yazdır. Eğer milyonlarca insan aynısını yaparsa, küçük bir hareket bile çok büyük bir fark yaratabilir!
Geçtiğimiz bahar koronavirüs, birkaç hafta içinde dünyayı yeniden şekillendirdi. Kıymetini bilmediğimiz pek çok şeye birdenbire ulaşamaz hale geldik. Salgın dünyayı gafil avladı; ancak bulaşıcı hastalıklar alanında çalışan bir bilim insanına göre bu durum sadece an meselesiydi.
Avrupa’nın hava kalitesi son yıllarda önemli ölçüde iyileşti, ancak kirletici maddeler hâlâ sağlığımıza ve çevreye zarar veriyor. Kirliliği sınırlandırmaya yönelik önlemler yaşam kalitemizi artıracak, sağlık hizmetlerinde tasarruf sağlayacak, çalışanların üretkenliğini artıracak ve çevreyi koruyacaktır.
Dünya yüzeyinin %70’inden fazlasını kaplayan su, gezegenimizdeki tüm canlılar için gereklidir. Dünya üzerinden tüm suyun %96,5’i okyanuslarda tuzlu su olarak bulunurken, geri kalan %3,5’i göller, nehirler, yer altı suları ve buzlar gibi tatlı sulardır. Bu sınırlı ve değerli kaynağın iyi yönetilmesi, insanların ve doğanın refahı için elzemdir.
Pastoral manzaralara, sanayi bölgelerine ve çöplüklere dağılmış birçok üzüm bağının ortak noktası nedir? Cevap, kimyasalların varlığı olabilir. Yiyeceklerimizi yetiştirdiğimiz toprak ve üzerine evlerimizi inşa ettiğimiz arazi ağır metallerden organik kirleticilere ve mikroplastiklere kadar pek çok farklı kirleticiye maruz kalmış olabilir. Kirletici maddeler yaygındır ve Avrupa’nın arazilerinde ve topraklarında birikmektedir. Bu sorunu nasıl çözebiliriz?
Kirliliği; toprak, su veya hava gibi bulundukları yere göre sınıflandırabilir veya kimyasallar gibi farklı kirlilik türlerine bakabiliriz. Sentetik kimyasallar her yerdedir. Ancak, bazıları sağlığımıza ve çevreye de çok zararlı olabilir. Mevcut yaşam biçimimizin bir parçası haline gelen kimyasalların olumsuz etkilerini nasıl sınırlayabiliriz?
AB’nin çevreye ilişkin yasalarının temelinde basit ama güçlü bir fikir yatıyor: “kirleten öder” ilkesi. Bu ilke vergiler, para cezaları ve kirletici emisyon kotaları ve Çevresel Sorumluluk Direktifi gibi diğer tedbirler şeklinde uygulanmıştır. Profesör Geert Van Calster ile bu ilkenin, faydaları ve eksiklikleri hakkında konuştuk.
Avrupa’da endüstriyel kirlilik, bir dizi yönetmelik, üretimdeki gelişmeler ve çevresel girişimler sayesinde azalmaktadır. Bununla birlikte, sanayi kirlilik yaratmaya devam ediyor ve bu kesimde sıfır kirliliğe doğru yol almak ciddi bir zorluk.
Çoğumuz günlük hayatımızda giderek daha fazla gürültü ile karşılaşıyoruz. Sokakta gürültülü arabalar, tepemizde alçaktan uçan bir uçak veya yakından geçen bir tren genellikle kendisiyle birlikte rahatsızlık ve gerginlik de getiriyor. Ancak bunların sağlığımız ve çevremiz üzerindeki etkileri düşündüğünüzden çok daha kötü olabilir.
Dünya Sağlık Örgütü’ne (DSÖ) göre, kirlilik Avrupa’da yılda 1,4 milyon önlenebilir ölüme yol açsa da iyileşme görülüyor ve Avrupa Yeşil Mutabakatı sürdürülebilirliğe doğru bir sıçrama fırsatı olabilir. DSÖ Avrupa Çevre ve Sağlık Merkezi Başkanı Francesca Racioppi ile kirlilik ve sağlık hakkında konuştuk.
For references, please go to https://www.eea.europa.eu/tr/isaretler/aca-isaretler-2020/articles or scan the QR code.
PDF generated on 2024.10.12 23:18
Engineered by: AÇA Web Ekibi
Software updated on 26 September 2023 08:13 from version 23.8.18
Software version: EEA Plone KGS 23.9.14
Belge İşlemleri
Diğerleri ile paylaşın