sonraki
önceki
öğeler

Article

Savaş zamanında Avrupa’da dayanışma

Dili değiştir
Article Yayınlandı 08.04.2022 Son değiştirilme 16.03.2023
5 min read
Rusya ordusunun Ukrayna’daki saldırganlığı, Ukraynalıların yaşamının günden güne değişmesine neden oldu. Haksız yere başlatılan bu savaşın etkileri yalnızca Ukrayna’da değil, Ukrayna sınırlarının çok ötesinde de hissedilmekte ve hepimizi, hatta gelecek nesilleri bile yıllar boyunca etkilemeye devam edecek.

Savaş mutlak yıkım ve kayıp getirir. Savaşın neden olduğu kayıplar, yalnızca can ve mal kaybıyla ölçülemeyecek derecede. Savaştan etkilenenleri düşünürsek bu, yeri hiçbir zaman doldurulamayacak kişileri, aile bireylerini ve arkadaşları kaybetmek anlamına geliyor. Güvenli bir ev algısını ve “ötekine” olan güveni kaybetmek eşit derecede ve onarılamayacak kadar zor. Saniyeler içinde yıkılanı tekrar inşa etmek onlarca yıla mal olacaktır.

Rusya ordusunun Ukrayna’daki haksız ve sebepsiz saldırganlığı şu an üçüncü haftasında. Geçen her gün, beraberinde daha fazla kayıp ve yıkım getiriyor. Asker ve sivillerin hayatını kaybettiği, aralarında anne ve çocukların da olduğu milyonlarca kişinin komşu ülkelere mülteci olarak sığınmaya çalıştığı ve iki hafta öncesine kadar günlük yaşamlarına devam ederken şu günlerdeyse sevdiklerini geride bırakan çok sayıda insanın Ukrayna savunma kuvvetlerine gönüllü olarak katıldığı bir insanlık dramına şahit oluyoruz. Birkaç ay öncesinde, olayların böyle bir hal alacağını ve bu kadar hızlı şekilde gelişebileceğini çok az sayıda insan tahmin edebilirdi.

Avrupa kıtası çok sayıda savaş gördü. Avrupa ülkelerinin enerji gibi birkaç politika alanında iş birliği başlatmasındaki amaç, gelecekteki savaş ihtimallerini ortadan kaldırmak ve kıtaya uzun süreli barış getirmekti. Çoğumuzun unutmuş olabileceği veya yaşanan son olaylara kadar kıymetini bilmediği bu amaç doğrultusunda ilk olarak Avrupa Birliği kuruldu. Günümüzde Avrupa ülkeleri arasındaki iş birliğinin kapsamı, insani yardımlardan ticarete, çevreden tarıma ve siyasi bağlamda düşünürsek yetmiş yılı aşkın bir süredir barışı korumaya kadar çok sayıda politika alanını kapsıyor.

AB’nin kendi içindeki ve Ukraynalılarla olan dayanışması

Böylesine bir krizle karşılaşan Avrupa Birliği’nin ve 27 Üye Devletin tek bir ağızdan konuşup harekete geçmesini ve mültecilere ortak destek sunarken Rusya’ya ekonomik yaptırımlar uygulamasını sağlayan şey bu birlikte çalışma iradesi ve kararlılığıdır. AB’nin kendi içindeki ve Ukrayna ile olan bu dayanışması, Fransa’nın Versay şehrinde geçen hafta düzenlenen Avrupa Konseyi toplantısına katılan Avrupalı liderler sayesinde daha da pekiştirilmiş oldu.

Gelen Ukraynalı mültecilere destek sunmaya ek olarak, AB içinde ele alınması gereken sorunlardan biri de Rusya’nın fosil yakıtlarına olan mevcut bağımlılık düzeyi. Rusya hâlâ bazı AB Üyesi Devletlerin ana enerji tedarikçisi ve bu durum özellikle söz konusu ülkeleri kırılgan bir durumda bırakıyor. Küresel enerji fiyatlarındaki artış Rus savaşından çok daha önce başlamıştı ancak savaş sonrasında fiyatlar çok daha fazla arttı ve istikrarsız bir hâl aldı. Rusya’yla olan ithalatın azaltılması, hiç şüphesiz kısa vadede enerji fiyatlarını daha da yukarılara çekecek.

AB liderleri Avrupa Komisyonu’ndan, AB’nin Rus petrolü, kömürü ve gazına olan bağımlılığını 2030 yılından çok daha önce sonlandiracak ve aynı zamanda, artan enerji fiyatlarının etkisini hafifletip temiz enerjiye geçişi hızlandıracak bir RePowerEU planı önermesini istedi. Planın enerji verimliliğine ve enerji ağlarıyla elektrik şebekesi arasındaki bağlantıyı iyileştirmeye daha fazla odaklanması gerekecek. Avrupa Komisyonu’nun bu ayın sonuna kadar, gelecek kış mevsimine yönelik tedariki kısa ve orta vadede güvence altına alacak bir plan önermesi de gerekiyor.

Avrupa Yeşil Mutabakatı ve Avrupa İklim Yasası AB’yi 2030 yılına kadar emisyonu %55 azaltmak gibi iddialı kilometre taşları sayesinde 2050’de iklim nötr olma hedefine zaten kilitlemişti. Son gelişmeleri göz önünde bulundurursak, AB’nin çok daha iddialı önlemler alması gerektiği açıkça görülüyor. Bu, ana hedeften herhangi bir şekilde sapmak gerektiği anlamına gelmemeli. Aksine, fosil yakıtlara olan bağımlılığımızı azaltmak bizi enerji geçişini hızlandırmaya daha da fazla teşvik edebilir.

Ölçülemez ve yeri doldurulamaz kayıplar

Savaş mutlak yıkım ve kayıp getirir. Savaşın neden olduğu kayıplar, yalnızca can ve mal kaybıyla ölçülemeyecek derecede. Savaştan etkilenenleri düşünürsek bu, yeri hiçbir zaman doldurulamayacak kişileri, aile bireylerini ve arkadaşları kaybetmek anlamına geliyor. Güvenli bir ev algısını ve “ötekine” olan güveni kaybetmek eşit derecede ve onarılamayacak kadar zor. Saniyeler içinde yıkılanı tekrar inşa etmek onlarca yıla mal olacaktır.

Savaşın çevre üzerinde de uzun süreli yansımalari vardır. Savaşın neden olduğu yıkımın boyutuna ve kullanılan cephanelerin türüne bağlı olarak suya, toprağa ve havaya sızan zehirli kimyasallar önümüzdeki onlarca yıl boyunca insan sağlığına, yaşam alanlarına ve canlı türlerine zarar verip etkisini devam ettirebilir. Savaşlar ve sonrasındaki yeniden yapılanma çalışmaları; kirliliğe, enkaza, atıklara ve ekosistemlerin tahribatına neden olmanın yanı sıra çok fazla kaynak ihtiyacıyla sonuçlanarak, gerek enerji gerek inşaat malzemeleri konusunda daha fazla baskı ve talep oluşturacak.

Savaşın aynı zamanda küresel buğday tedarikini etkilemesi ve bunun sonucunda küresel gıda fiyatlarının yükselip bazı bölgelerde kıtlığa neden olması da çok muhtemel. Sebebi ne olursa olsun yaşanan bu şoklar ve krizler, bazı insanlarla bölgeleri diğerlerinden daha fazla etkiliyor. Sorumluluklarımız ve Avrupa’ya ait değerler, bizi yardımımıza ihtiyaç duyan bu insanlarla dayanışma içinde olmaya zorluyor.

Aklım bu krizden etkilenen tüm Ukraynalılarda. Umarım daha da fazla kayıp yaşanmadan bu saldırılar hızlı bir şekilde barışla sonuçlanır.

 

Hans Bruyninckx 

Hans Bruyninckx
AÇA İcra Direktörü

Mart 2022'de AÇA Bülteni’nde yayımlanmış başmakale

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Topics

Etiketler

kategorileri:
kategorileri: ukraine, russia
Belge İşlemleri