sonraki
önceki
öğeler

Article

Başyazı: Sürdürülebilir Avrupa için rotadan sapmamak

Dili değiştir
Article Yayınlandı 25.05.2023 Son değiştirilme 29.08.2023
4 min read
2022'nin yaz aylarında yaşanan kuraklıklar, sıcak hava dalgaları ve orman yangınları, iklim değişikliğinin olumsuz etkilerinin azaltılmasının neden 21. yüzyılın en önemli sorunlarından biri olduğunu bir kez daha hatırlatıyor. AB'nin 2050 yılına kadar iklim nötr olma taahhüdü, dünyada iklim alanındaki en iddialı gündem. Bu hedefin gerçekleştirilmesi, diğer ülke ve bölgelerin de aynı şeyi yapması için fazlasıyla ihtiyaç duyulan bir model.

İklim krizinin en kötü etkilerinden kaçınmak için emisyonlarda küresel ölçekte sağlanacak azaltımlara ve benzeri görülmemiş bir adaptasyona ihtiyaç var. Bilim dünyasında biyoçeşitlilik kaybına ilişkin kesin rakamlar daha az olmakla birlikte, Avrupa'da ve dünya genelinde doğanın durumunun en az artan sıcaklıklar kadar endişe verici olduğu yaygın olarak kabul edilen bir gerçek.

İklim ve biyoçeşitlilik krizleri de birçok yönden birbiriyle bağlantılı. Belki de en önemlisi, her ikisinin de son tahlilde enerjiyi ne kadar ve nasıl çıkardığımız ve kullandığımız da dâhil olmak üzere, sürdürülebilir olmayan üretim ve tüketim sistemlerinden kaynaklanıyor olması.

AÇA İşaretler 2022, COVID-19 salgınını atlatmaya çalışan, Ukrayna'da bir savaşla karşı karşıya olan ve iklim, doğa ve insan sağlığını koruma konusunda iddialı hedeflere bağlı olan bir Avrupa'da, enerji ve sürdürülebilirlik konularını geniş bir bakış açısıyla ele alıyor.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgali iklim krizi ya da doğanın tahrip edilmesi gerçeğini değiştirmedi, ancak Avrupa'nın enerji sistemimizi daha sürdürülebilir hale getirme çabalarına yeni bir boyut kazandırdı.

Fosil yakıtlara olan bağımlılığımızın azaltılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması bakımından ana fikir ve bunun aynı zamanda enerji güvenliğinin arttırılmasına giden yol olduğu da artık açık. Rusya, fosil yakıtları, özellikle de doğalgazı, Avrupa'yı tehdit etmek ve test etmek için kullanıyor ki bu, büyük ölçüde yerli, birbirine bağlı yenilenebilir kaynaklardan oluşan güçlü bir Avrupa ağına dayanan bir enerji sisteminde söz konusu olamaz.

Avrupa’da sürdürülebilir bir enerji sistemi inşa etmek için zamana ihtiyaç var ve şimdi alacağımız kararlar önümüzdeki on yıllar boyunca seçeneklerimizi belirleyecek. Bu durum özellikle pahalı enerji altyapısı için geçerli. Mevcut koşullar göz önüne alındığında, gelecek nesillere devretmek istediklerimizle uyumlu olmayan çözümlere kilitlenmekten kaçınmak için Avrupa'nın hızlı ama aynı zamanda doğru yönde tepki vermesi gerekiyor.

Enerji tasarrufu şu anda hepimizin yapabileceği bir şey. Termostatları kısmak, evleri yalıtmak, daha az sıcak su kullanmak, daha çevreci ulaşım sistemlerine geçiş yapmak gibi iyi bilinen eylemlerin birçoğunun Avrupa genelinde uygulanmasına ihtiyaç var ve faydaları çok kısa bir süre içinde görülecek. Tasarruf edilen enerji her zaman en temiz ve en ucuzu olacak ve önümüzdeki kışı hep birlikte geçirmemize yardım edecek.

Avrupa ülkeleri ve vatandaşları Ukrayna ile ve AB içinde muazzam bir dayanışma örneği sergiledi. Önümüzdeki aylar, yıllar ve muhtemelen on yıllar boyunca bu tür bir dayanışmaya ve çok daha fazlasına ihtiyaç duyulacak. Bu kış, yüksek enerji maliyetleri, özellikle temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan birçok Avrupalı hane halkına zarar veriyor. İklim değişikliğinin giderek kötüleşen etkileri de en çok halihazırda hassas durumda olanlar tarafından hissediliyor. Bu külfetler paylaşılmalı ve dayanışma ile birlikte omuzlanmalı.

Ayrıca küresel olarak, iklim değişikliğinin en kötü etkileri çoğunlukla soruna en az katkıda bulunan ve adaptasyon için en az kaynağa sahip olan bölgelerde hissedilecek. Gelecek nesillere karşı da adil olmalıyız. Nesiller arası adalet kavramı, bizden sonra gelen nesillerin fırsatlarını ve güvenliğini gözetmemizi gerektiriyor.

© Esther Castillo, Well with Nature /EEA

Çok sayıda krizin ortasında umudu kaybetmek kolay olabilir. Ancak bu yüzyılda karşılaşılan büyük zorluklar, insanlar tarafından yaratılıyor ve insanlar tarafından çözülebilir. Gerçekten de çözümler halihazırda mevcut ve hemen uygulamaya konulmalı. Yeni teknoloji ilerlemeyi hızlandırabilir, ancak bunu beklemek artık geçerli bir seçenek değil. Harekete geçmemek giderek daha maliyetli ve etik dışı bir hal alıyor.

Harekete geçme ihtiyacının aciliyeti, karar alma ve ortak hedeflerimizi belirleme şeklimizin temellerinden vazgeçmemiz gerektiği anlamına gelmez. Avrupa Yeşil Mutabakatı, gerekli politikaların tamamen demokratik bir süreçle hayata geçirilebileceğinin kanıtı.

Fırsat verildiğinde vatandaşlar cesur, adil ve herkes için çok daha güvenli bir gelecek sunan politikaları destekleyecek. Vatandaşlar tam olarak katılım sağlamalı. Karşılaştığımız zorlukların karmaşıklığı daha fazla katılım, daha fazla diyalog ve insanların içinde yaşadıkları farklı gerçekliklerin daha iyi dikkate alınmasını gerektiriyor.

Yaklaşık 10 yıl önce AÇA'ya katıldığımda, iklim ve biyoçeşitlilik konularında 2020 yılına kadar hedefler vardı. Geçtiğimiz yıllarda Avrupa, Avrupa Yeşil Mutabakatı ile daha iyi, daha adil ve daha sürdürülebilir bir geleceğe ulaşma yolunda uzun vadeli rotayı kararlılıkla belirledi.

Şimdi yapılması gereken şey ise, bu rotadan sapmamak ve demokratik değerlere, hukukun üstünlüğüne ve herkesin refahını önemseyen bir sosyal modele dayanan 'Avrupa Modeli'ni' korurken ve hatta güçlendirirken bu gündemi gerçekleştirmek için net bir kararlılıkla ilerlemek.

 

Hans Bruyninckx

Dr. Hans Bruyninckx,
AÇA İcra Direktörü

 

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Etiketler

kategorileri:
kategorileri: signals, signals 2022
Belge İşlemleri