sonraki
önceki
öğeler

Article

Sürdürülebilir şehirler: Avrupa’nın kentsel peyzajını dönüştürme

Dili değiştir
Article Yayınlandı 08.11.2021 Son değiştirilme 16.11.2021
4 min read
Photo: © Uno Raamat, Unsplash
Avrupa; karbon nötrlüğünden döngüsel ekonomiye ve daha temiz havadan daha temiz ulaşıma kadar çevre ve iklimle ilgili bir dizi iddialı hedef belirledi. Avrupalıların büyük bir bölümünün yaşadığı şehirlerin, Avrupa’nın sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmasında etkin bir rol oynaması gerekiyor. Asıl soru şu: Şehirler nasıl sürdürülebilir hale gelebilir?

Estonya’nın başkenti Tallinn’in kısa süre önce 2023 Avrupa Yeşil Başkent Ödülü’ne hak kazandığı açıklandı. Böylece; Stockholm, Hamburg, Kopenhag, Grenoble, Ljubljana, Lizbon ve Lahti gibi bu ödülü kazanan diğer birçok Avrupa şehrinin arasında yerini aldı. 20.000 ile 100.000 arası nüfusa sahip şehirlere yönelik 2022 Yeşil Yaprak Ödülü ise Portekiz’in Valongo kentine ve Hollanda’nın Winterswijk kentine verildi. Ben de jüri toplantılarında yer alma ayrıcalığına eriştim. Avrupa şehirlerinin gelecekteki zorluklara hazırlanırken sürdürülebilirlik için attıkları adımları görmek benim için oldukça ilham verici ve zenginleşticiydi. Bununla birlikte kentsel sürdürülebilirliğe giden yol hiç de kolay değil.

Şehirler, Avrupalıların dörtte üçüne ev sahipliği yapıyor. Karmaşık sistemler olan şehirler, toplulukları ve çevreyi, yaşayan ve sürekli dönüşüm geçiren bir ortamda buluşturuyor. Onlar, kendilerini çevreleyen bölgelerle bütünleşmiş sosyal, kültürel ve ekonomik merkezlerdir. Bu ortak yönlere rağmen Avrupa’daki her şehir ve kent benzersizdir. Bunlar coğrafyaları, sakinleri ve sosyo-politik sistemleri tarafından şekillenerek tarih içinde gelişmiş benzersiz özelliklere sahiptir. Bunun sonucunda şehirler tarafından karşılaşılan zorluklar da önemli derecede farklılık gösterir.

Bazı şehirler yaşlanan veya azalan nüfus sorunuyla karşılaşırken diğerleri ise artan nüfusla karşı karşıyadır. Ağır sanayi, turizm veya balıkçılık gibi bir ekonomik sektörde düşüş bazı şehirlerin ekonomisini ciddi şekilde etkilerken bazı şehirler ise AB’nin dört bir yanından genç yetenekleri kendine çeken bir ekonomik yenilik mıknatısı gibidir. Benzer şekilde çevresel sorunlar da önemli derecede farklılaşabilir.

Avrupa Hava Kalitesi İndeksi ve Avrupa Şehir Hava Kalitesi görüntüleyicisi gibi araçlarımız herkesin aynı havayı solumadığını ve bu durumun farklı nedenleri ve sonuçları olduğunu gösteriyor. Diğer değerlendirmeler ve göstergeler farklı bölgelerin - ve şehirlerin - iklim değişikliğinden farklı şekilde etkileneceğini gösteriyor. Kıyı şehirleri (özellikle Kuzey Atlantik’e kıyısı olanlar) büyük fırtına dalgası riskleriyle karşılaşacak, güneyde bulunan diğer şehirlerde ise su kıtlığı veya orman yangınları görülebilecek. Çalışmalarımız, belli bir şehirde (başta yaşlılar olmak üzere) belli toplulukların ve grupların daha savunmasız olduğunu da gösteriyor. Bu kişiler hava kirliliği veya gürültü kirliliği gibi birden çok çevresel tehlikeden etkilenebiliyor.

Ayrıca, benzersiz özelliklerine ve zorluklarına rağmen tüm şehirlerin iklim etkilerine hazırlıklı olmak için önlemler almaları gerekiyor. Tüm şehirlerin, çevrenin daha temiz ve daha sağlıklı olmasını sağlayıp sakinleri için daha iyi sosyal ve ekonomik olanaklar sunarken aynı zamanda iklim nötrlüğü, döngüsel ekonomi ve biyolojik çeşitlilik hedeflerine katkıda bulunması gerekecek.

Çoğu Avrupa şehri bireylere yüzyıllardır ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle sokakları, mahalleleri ve binaları bu mirası yansıtıyor. Yapı stokunu yenileme ve mevcut binaları güçlendirme hızımız veya yeni ulaşım seçenekleri oluşturma olanağımız kısmen mevcut altyapıya göre şekilleniyor. Bu gibi durumlarda sürdürülebilirliği sağlamak için dikkatli değerlendirmeler gerektiriyor.

Nihai hedef aynı olmakla birlikte sürdürülebilirliğe giden yolun hiç şüphesiz her şehrin benzersiz özelliklerine ve zorluklarına cevap vermesi gerekecek. Avrupa Çevre Ajansı olarak yakın tarihli rapor ve brifingimizin yanı sıra bu konudaki gelecek değerlendirmelerimizin de temelini teşkil eden, ortak bir kavramsal çerçeve oluşturmak için paydaşları bir araya getiriyoruz. Bu çerçeve, şehrin yetkili makamlarına ve politika yapıcılara kendi sürdürülebilirlik dönüşümlerini tasarlamalarına yardım etmeyi hedefliyor. Bu amaçla kentsel sürdürülebilirliğe altı farklı mercekten bakılıyor. Bunlar: döngüsel şehir, dayanıklı şehir, düşük karbonlu şehir, yeşil şehir, kapsayıcı şehir ve sağlıklı şehir.

Şehirlerin kentsel sürdürülebilirliğe yönelik dönüşümlerinde yapabilecekleri birçok şey bulunuyor. Örneğin şehir merkezinde yeşil ve mavi alanlar oluşturulabilir, toplu taşıma aktif ulaşım sistemlerine (bisiklet ve yürüme yolu gibi) entegre edilebilir ya da daha etkili geri dönüşüm sistemleri geliştirilebilir. Elektrikli araçlar veya evden çalışma gibi teknolojik gelişmelerin daha geniş bir şekilde ele alınması bu süreci daha da hızlandırabilir. Avrupa’nın Yeşil Başkentleri sayesinde şunu da anlıyoruz: İlgili yönetim yapıları, bilgi birikimi ve verilerle desteklenen uzun vadeli ve uyumlu bir vizyon yalnızca on yıllar içerisinde bir şehri tamamen dönüştürebilir.

 

 Hans Bruyninckx

Hans Bruyninckx

AÇA İcra Direktörü
Eylül 2021'de AÇA Bülteni’nde yayımlanmış başyazı

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Etiketler

kategorileri:
kategorileri: european green capital
Belge İşlemleri