sonraki
önceki
öğeler

Haberler

Yaz ne getirebilir? Şiddetli hava koşulları yeni normal mi?

Dili değiştir
Haberler Yayınlandı 30.11.2023 Son değiştirilme 01.12.2023
7 min read
Photo: © Igor Popovic, Climate Change PIX /EEA
Değişen iklim koşullarında Avrupa'da hava koşulları giderek daha şiddetli bir hâl alıyor. Bu yaz sıcak hava dalgaları, kuraklık, sel ve orman yangınları açısından neler getirebilir? Geçtiğimiz kış ve ilkbaharda da gördüğümüz üzere genel olarak tahminler kötümser. Avrupa Çevre Ajansı'nın bugün yayımladığı ve iklimle ilgili olarak karşılaştığımız en önemli zorlukları açıklayan şiddetli hava koşulları çalışmasına göre bu durum iklim değişikliğine adaptasyonu ve daha iyi hazırlıklı olmayı çok önemli kılıyor.

AÇA’nın “Değişen iklimde şiddetli yaz hava koşulları: Avrupa hazırlıklı mı?" isimli web çalışmasındaki mevcut en son verilere göre Avrupa nüfusunu, ekonomisini ve doğasını giderek daha fazla etkileyen başlıca şiddetli yaz hava koşulları derinlemesine inceleniyor. Kullanıcılar sıcak hava dalgaları, seller, kuraklıklar ve orman yangınları ile dang humması gibi iklime duyarlı hastalıkların artışı hakkında interaktif haritaları ve grafik bilgilerini keşfedebilirler. Bu şiddetli olayların her birine ilişkin bilgilendirmeler; geçmişte yaşanan olaylara, bilimsel tahminlere göre gelecekte neler bekleyebileceğimize ve Avrupa'daki örneklerin ve en iyi uygulamaların anlatılması da dâhil olmak üzere bunlarla başa çıkmak için ne kadar hazırlıklı olduğumuza değiniyor.

Bu web çalışmasının amacı; karar vericiler ve kamuoyu arasında iklim değişikliğinin ele alınmasına yönelik acil ihtiyaç konusunda farkındalık yaratmak ve iklime ilişkin önleyici tedbirlerin uygulamaya konulması ve toplumsal hazırlıklılık geliştirilmesi konusunda devam eden hükümet çalışmalarını desteklemek için güncel bilgi ve veri sağlıyor.


 

Görünüm: Yaz ne getirebilir?

Daha fazla, daha güçlü ve daha uzun süreli sıcak hava dalgaları

2022 yazındaki sıcak hava dalgaları gibi insan sağlığı için tehlikeli sıcak hava dalgaları daha sık, daha uzun süreli ve daha yoğun bir hâl alıyor ve tüm iklim senaryoları altında bu durum devam edecek. Özellikle Güney Avrupa'da çevreye uyum önlemleri alınmadığı takdirde insan sağlığı için tehlikeli olan 60'tan fazla yaz günü yaşanabilir. Bu da özellikle yaşlılar ve hastalar arasında daha fazla sayıda ölüm ve hastaneye yatış anlamına geliyor. Sıcak hava dalgaları Avrupa'daki şiddetli hava olaylarının en ölümcülü ve Avrupa nüfusunun yaşlanma ve kentleşme nedeniyle artan savunmasızlığı, can kaybını önlemeye yönelik tedbirlerin acilen uygulanmasını gerektiriyor.

Daha sık ve şiddetli sel baskınları

Şiddetli yağışların Avrupa'nın büyük bölümünde artacağı ve özellikle kuzeybatı ve orta Avrupa'da sel baskınlarında artışa yol açacağı tahmin ediliyor. Toplumu, Temmuz 2021'de Almanya ve Belçika'da meydana gelen sel felaketindeki gibi en kötü etkilerden korumak için çevreye uyum önlemleri alınması gerekiyor.

© Photo by Cesare Barillà, Climate Change PIX /EEA

Nüfusun ve varlıkların riske maruz kalması, taşkın yataklarının süregelen gelişimiyle devam etmekte ve genellikle daha savunmasız nüfusları ve okul, hastane gibi tesisleri riske atıyor. 1980 ve 2021 yılları arasında selden kaynaklanan zarar, yaklaşık 258 milyar EUR'ya ulaştı ve her yıl ortalama %2'nin üzerinde artış gösteriyor.

Daha sık ve şiddetli kuraklıklar

2018'den bu yana Avrupa'nın yarısından fazlası hem kış hem de yaz aylarında şiddetli kuraklıktan etkileniyor. 2022 kuraklıkları darı, mısır, soya fasulyesi ya da zeytinyağı gibi ürünlerin verimini önemli ölçüde düşürdü. Bir başka kurak kış mevsimi bu yaz için iyiye işaret değil ve tahminler kötümser. Olağanüstü kurak ve sıcak geçen kış karın az yağacağı anlamına geliyordu ve bu da güney ve batı Avrupa'nın büyük bölümünde toprak neminin az olması, nehirdeki akışın düşmesi ve barajlardaki su seviyesinin azalmasıyla sonuçlandı.

Uzun vadeli iklim tahminleri; güney ve orta Avrupa'nın 21. yüzyıl boyunca daha da kurak ve sıcak hâle geleceğini ve bunun tarım sektörü için yıkıcı sonuçlar doğuracağını gösteriyor. Tüm ekonomi sektörlerinde kuraklıkla bağlantılı toplam ekonomik kayıpların  bilimsel senaryolara göre 1,5 derece Celcius (°C) küresel ısınmayla bu yüzyılın sonuna kadar mevcut yıllık 9 milyar EUR'dan, yıllık 25 milyar EUR'ya, 2°C ısınmada yıllık 31 milyar EUR'ya ve 3°C ısınmada 45 milyar EUR'ya yükselmesi bekleniyor.

Daha yaygın orman yangınları

Avrupa'da orman yangınlarının çoğu insan faaliyetleri tarafından başlatılıyor; ancak sert rüzgarların eşlik ettiği kuru ve sıcak dönemler gibi iklim koşulları yangınların yoğunluğunu ve etkisini belirliyor. Orman yangınları büyük ölçüde güney Avrupa'yı etkilemekle birlikte orta ve hatta kuzey Avrupa'yı da giderek daha fazla etkisi altına alıyor. 1980 yılından bu yana Avrupa genelinde 712 kişi orman yangınlarının doğrudan etkisi sonucu hayatını kaybetti. 2022 orman yangını sezonu, yaz aylarında (Haziran, Temmuz, Ağustos) 5.000 km2'den fazla alanın (Lüksemburg'un iki katı) yanması ve Natura2000 doğa koruma alanlarının rekor düzeyde etkilenmesi ile 2000 yılından bu yana görülen en kötü ikinci sezon oldu.

© Photo by Tony Gallicchio, Climate Change PIX /EEA

Yüksek emisyonlu iklim değişikliği senaryosuna göre Avrupa'nın güneyi, özellikle de İber Yarımadası, yangın tehlikesinin yüksek olduğu gün sayısında belirgin bir artış yaşayacak. 3°C küresel ısınma senaryosuna göre ormanlık alanların yakınında yaşayan ve yılda en az 10 gün yüksek ila şiddetli yangın tehlikesi seviyelerine maruz kalan insanların sayısı bugüne kıyasla 15 milyon (+%24) artacak.

İklime duyarlı hastalıklarda artış

Hastalık taşıyan bazı türler (Lyme borreliosis veya kene kaynaklı ensefalit yayabilen keneler gibi) Avrupa'da yaygınken diğer türler (dang humması yayabilen ve Asya kaplan sivrisineği olarak da bilinen Aedes albopictus) istilacıdır. Daha sıcak bir iklim, hem endemik hem de istilacı türlerin daha kuzeye yayılabileceği veya geçmişte olduğundan daha yüksek rakımlarda bulunabileceği anlamına geliyor.  Asya kaplan sivrisineği için iklim uygunluğunun Avrupa'nın büyük bölümünde özellikle de yüzyılın sonuna kadar sivrisinek yoğun olduğu bir bölge hâline gelebilecek olan batı Avrupa'da artacağı tahmin ediliyor.

Sıtma, hastalığı taşıyabilen Anofel sivrisinek türlerinin yaygın varlığı nedeniyle Avrupa'da da yeniden ortaya çıkabilir. Artan yağışlar ve durgun su varlığı sivrisinekler için daha fazla yaşam alanı yaratmakta ve daha yüksek sıcaklıklar sivrisinek ısırık oranını ve sıtmaya neden olan Plazmodyum parazitinin gelişimini artırıyor.


Bu sorunları çözmek için neler yapılıyor?

Avrupa'da toplumlarımızı iklim değişikliğine hazırlamak, AB politika çerçevesi (özellikle iklim değişikliğine uyum konusunda AB stratejisi ve AB İklim Yasası) ve ulusal politikalar tarafından yönlendiriliyor. Tüm AB Üye Devletlerinin yanı sıra İzlanda, Lihtenştayn, Norveç, İsviçre ve Türkiye (AÇA üyesi ülkeler) ulusal uyum politikalarına sahip. AÇA, Üye Devletlerden ve diğer kaynakların bildirdiği bilgileri kullanarak ülkelerin uyum planlamasını ve uygulama sürecini izliyor.

Ancak uyum politikalarını örneğin sağlık hakkındaki sektörel politikalarla ilişkilendirmek için daha fazlası yapılabilir. Çoğu ulusal uyum politikası ve sağlık stratejisi, sıcağın kardiyovasküler sistem ve solunum sistemi üzerindeki etkilerini kabul ediyor. Ancak yarısından azı, sıcağın dehidrasyon veya sıcak çarpması gibi doğrudan etkilerini kapsıyor.

Isı-sağlık eylem planları, şehirlerde sıcaklıkları düşürebilecek ve sel riskini azaltabilecek yeşil ve mavi alanların (ağaçlar ve su) sayısının artırılması veya iklime duyarlı bulaşıcı hastalıklar için gözetim ve erken uyarılar gibi çevreye uyum tedbirlerinin geliştirilerek hayata geçirilmesine acil ihtiyaç duyuluyor.

Tarımda çevreye uyuma acil ihtiyaç duyuluyor. Çiftçiler, ürün çeşitlerini uyarlayarak, ekim tarihlerini düzenleyerek ve sulama şekillerini değiştirerek artan sıcaklığın ve kuraklığın olumsuz etkilerini sınırlandırabilirler. Daha fazla uyum olmadan mahsullerin ve çiftlik gelirlerinin gelecekte düşeceği tahmin ediliyor.

Önlemlerin uygulamaya geçirilmesi genellikle ulus-altı düzeyde gerçekleşiyor; bu nedenle yerel ve bölgesel yetkililerin uyum konusundaki kararlılığı çok önemli. 4.500'den fazla şehir, kasaba ve belediye, uyum konusunda harekete geçmeyi taahhüt eden Belediye Başkanları İklim ve Enerji Sözleşmesi'ni, 300'den fazla bölge ve yerel yönetim ise İklim Değişikliğine Uyum için AB Misyonu Sözleşmesi’ni imzaladı. Bu son AÇA aracı, AÇA'nın İklim-UYUM portalından alınan ve Avrupa genelinde uygulamaya konulan uyum tedbirlerinden pek çok örnek içeriyor.


Basın ofisimizle iletişime geçin

Gazeteci misiniz? Bu çalışma hakkında sorularınız mı var? Basın sözcülerimiz ile iletişime geçin.

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Belge İşlemleri