All official European Union website addresses are in the europa.eu domain.
See all EU institutions and bodiesGezegenimiz için bir şey yap, sadece gerektiğinde bu sayfayı yazdır. Eğer milyonlarca insan aynısını yaparsa, küçük bir hareket bile çok büyük bir fark yaratabilir!
Article
Biz çiftlikte yaşasak bile, yediğimiz gıdaların çoğu bir şekilde taşınmalıdır. Her dört Avrupalıdan üçü şehirde yaşadığından, gıda tedariki büyük oranda, halen ağır şekilde fosil yakıt tüketimine tabi olan taşımaya bağımlıdır. Elbette bunun çevre ve iklim üzerinde olumsuz etkileri vardır.
Küresel anlamda, dünya nüfusunun yarısından fazlası kentsel alanlarda yaşamaktadır. Birleşmiş Milletlere göre bu payın 2050'ye kadar yaklaşık üçte iki oranında - altı milyardan fazla insan - artması öngörülmektedir. Bu kentlilerin çoğunun büyüyen ve görece varlıklı orta sınıf olması beklenmektedir. Bu nedenle hem ihtiyaçların hem debeğenilerin karşılanması için her türlü gıdanın taşınmasına yönelik talep muhtemelen artacaktır.
Gıda, insan ve mal taşınmasının çevre üzerinde, hava kirliliği, gürültü, arazi bölünmesi ve seragazları (SG) seragazı emisyonları gibi birçok etkisi vardır. Bu etkiler için duyulan endişe, genellikle gıdanın evlere, süpermarketlere veya lokantalara ulaşması için seyahat ettiği yol anlamına gelen 'gıda kilometresi' konseptini ortaya çıkarmıştır.
'Gıda kilometresiini hesaplamakbazen yemeğinizin çevreye etkilerini tahmin etmede faydalı olabilir. Ancak bunun da bazı kısıtlamaları vardır: gıda ile ilişkili çevresel etkilerin yalnızca bir kısmı taşınmasından kaynaklanır. SG seragazı emisyonları açısından gıdanın nasıl üretildiği (ör. ısıtılmış seralarda mı yetişme mevsiminde açık tarlalarda mı) genellikle taşındığı mesafeden çok daha önemlidir. Aslında, yediklerimizin çevresel etkilerinin çoğu tarımsal kullanım için ormanların kesilmesi, sulama, kimyasal gübre kullanımı, hayvanların beslenmesini içeren üretim fazı ile ilişkilidir.
Sadece 'gıda kilometresi'ne bakmak yalnızca gıdanın nasıl üretildiğini değil aynı zamanda satın aldığımız gıdanın türünü de gözardı eder. Vejetaryen olmak veya sadece et tüketimini azaltmak, et tipini değiştirmek ve gıda atığını azaltmak gıdayla ilişkili SG seragazı ayak izinizi dörtte bir oranında azaltabilir.
Ayrıca, 'gıda kilometresi' tipik olarak üretim noktasından süpermarket veya lokantaya yolculuğa bakar. Ancak bir noktadan diğerine çok miktarda gıda taşımak aslında oldukça etkili olabilir. Süpermarkete ve eve giderken seçtiğiniz taşıma şekli - yaya, bisikletle, araba veya otobüsle - yemeğinizin çevresel etkisini hesaplarken çok daha önemli olabilir.
Gıda kilometresi gıdanın tüketicilere nasıl getirildiğine kıyasla muhtemelen daha az endişe vericidir. Avrupa düzeyine tek ve yaygın bir gıda tedarik zinciri yoktur. Son yıllarda, lojistik sağlayıcıları ortaklıklar kurmaya ve tüm Avrupa'da hizmetler sunmaya çalışmaktadır. Bu eğilime rağmen, Avrupa çapında lojistik sağlayıcılarının karşılaştığı maliyet baskıları birçoğunun küçük operatörlerin taşeronluğuna dayalı olduğu anlamına gelmektedir. Sonuç olarak, kara nakliyatınınSonuç olarak, kara naklinin önemli bir kısmı halen çok sayıda küçük firma ve şoförler tarafından taşeronlukla yapılmaktadır..
Aynı zamanda, Avrupa Komisyonu tarafından yapılan araştırmaya göre, modern lojistikleri içeren merkezi dağıtım sistemi olan süpermarket zincirleri, hipermarketler ve indirimli satış yerlerinin etkin olması nedeniyle gıda perakendesi AB'de daha konsantre hale gelmiştir. Başka bir deyişle, gıda perakendesinde daha az oyuncu vardır. Bu, daha etkili lojistiğe ve maliyetlerin düşürülmesine yol açmıştır ancak müşterilerin ulaşabileceği gıda maddelerinin seçimini etkilediği ve daha küçük üreticilerin daha geniş dağıtım sistemlerine girmesini engellediği tartışılmaktadır.
Bu merkezi lojistik sistemleri de hata yapabilir, süpermarketleri ve tüketicileri gıda tedarikindeki aksaklıklardan etkilenebilir.. Örneğin Birleşik Krallık'ta 2000'de yakıt protestoları süpermarketlerin bazı durumlarda tedarik zincirleri yeniden kurulana kadar gıdayı karneye bağlamasına neden olmuştur.
Gıda sistemimizi büyük ölçekli taşımaya dayandırmanın da yediğimiz gıda üzerinde etkileri vardır. Taşımadan önce ve sonra gıdanın taze - en azından yenilebilir durumda - kalması gerektiğinden, çoğu taze ürünler olgunlaşmadan toplanmak zorunda kalmakta ve birçok gıda türü için koruyucu madde kullanımı zorunluluk haline gelmektedir.
Online market alışverişi Avrupa'da hızla büyümektedir ve bu durum gıdanın tüketicilere nasıl ulaştığına dair önemli bir dönüşüm anlamına gelebilir. Bununla birlikte, bunun çevre için iyi mi kötü mü olduğu açık değildir.
Elektronik eşya, giysi ve oyuncak alışverişi hakkında Massachusetts Institute of Technology tarafından yapılan bir çalışmaya göre online alışveriş en çevre dostu seçenekti. Bunun iki temel sebebi vardı: satın alan kişinin mağazaya gitmesi hem önlenmiş oldu hem de perakendeci bir web sayfası fiziksel bir perakende satış mağazasından önemli ölçüde daha az emisyon oluşturmuş oldu (ve daha az enerji kullanmış oldu). Ancak zaten bakkal dükkanının yanında yaşıyorsanız hesaplama farklı sonuçlar verebilir. Çeşitli faktörler etkili olabilir: En yakın bakkal dükkanı nerede? Oraya yürüyor musunuz, bisiklet mi kullanıyorsunuz, araba mı kullanıyorsunuz? Tüm hafta için mi gıda alıyorsunuz sadece bir yemek için mi?
Başka bir soru da alış veriş alışkanlıklarımızın taşıma teknolojisindeki değişimlere nasıl uyum sağladığıdır. Şoförsüz elektrikli kamyonetler ve pizza teslim eden dronlar düşündüğümüzden daha hızlı gerçek hale gelebilir. Kıtalar arası taşımada, daha etkili konteynır gemileri - muhtemelen yelkenleri de olan yavaş buharlı gemiler - oyunu değiştirebilir.
Benzer şekilde, diyetlerimiz de vejetaryen yönde değişebilir. Protein ihtiyacımız büyük oranda su ürünleri veya böceklerle karşılanabilir. Lojistik açısından, yüksek besleyici, konsantre tozlar veya hapları taşımak daha kolay olabilir ancak bu kuru çözümler çoğumuz için lezzetli bir akşam yemeği imajını karşılamayabilir, en azından şimdilik.
Şehirlerde, örneğin dikey çiftlikler ve çatılarda gıda yetiştirme gibi diğer yenilikçi çözümler hem taşıma ihtiyacını azaltıp hem de şehirlerin iklim değişikliğinin etkilerine uyum sağlamasına yardım edebilir.
AB 7. Çevre Eylem Programı 'gezegenimizin sınırları içerisinde iyi yaşama' gibi bir iddialı hedef koymuştur. Aynı zamanda gıda ve hareketliliği, barınma ile birlikte, tüketimin genel yaşam döngüsü çevresel etkisinin azaltılmasının gerektiği anahtar sektörler olarak tanımlamaktadır. bu sektörler hep birlikte, tüketime dayalı çevresel etkilerin neredeyse %80'inden sorumludur.
Ortalama bir AB vatandaşı için yılda yaklaşık 179 kg olan gıda atığı ile mücadele etmek iyi bir başlangıç olarak görülebilir çünkü bu aynı zamanda gıda taşıma ihtiyacını da azaltacaktır. Ancak, sürdürülebilir olmayan tüketimle mücadele etmek için üretim, tüketim ve yönetimi kapsayan bütün gıda sistemini ele almalıyız.
Bu anlayış 'Ortak Tarım Politikasını (CAP) Yeşillendirme' makalesi ve 'Avrupa çevre - durum ve görünüm 2015' raporunu (SOER 2015) da kapsayan AÇA tarafından son değerlendirmelerin merkezini oluşturmuştur. Sistemik analizler gıdayı, yalnızca mevcut çevresel etkilerine göre değil aynı zamanda küreselleşen dünyada gıda güvenliği, küresel nüfus artışına bağlı artan gıda talebi, artan gelir düzeyleri, iklim değişikliğinin gıda üretimi üzerindeki etkileri, diyet farklılıklarının sebep olduğu obezite ve yetersiz beslenme gibi sorunlar dahilinde daha geniş bir sürdürülebilirlik bağlamında ele almaktadır.
For references, please go to https://www.eea.europa.eu/tr/isaretler/isaretler-2016/makaleler/ac-sehri-beslemek or scan the QR code.
PDF generated on 2023.03.30 00:23
Engineered by: AÇA Web Ekibi
Software updated on 12 March 2023 21:56 from version 23.1.28
Software version: EEA Plone KGS 23.3.11
Belge İşlemleri
Diğerleri ile paylaşın