Makaleler
- Bulgarian (bg)
- Czech (cs)
- Danish (da)
- German (de)
- Greek (el)
- English (en)
- Spanish (es)
- Estonian (et)
- Finnish (fi)
- French (fr)
- Hungarian (hu)
- Icelandic (is)
- Italian (it)
- Lithuanian (lt)
- Latvian (lv)
- Maltese (mt)
- Dutch (nl)
- Norwegian (no)
- Polish (pl)
- Portuguese (pt)
- Romanian (ro)
- Slovak (sk)
- Slovenian (sl)
- Swedish (sv)
- Turkish (tr)
Yeşil ekonomiye doğru
21.06.2012Birçok insan 2011 yılını mali çalkantılar, Japonya’daki deprem, tsunami ve nükleer felaket, bazı Avrupa ülkelerinin iflasın eşiğine gelişi, Arap Baharı, Occupy Wall Street hareketi ve İspanyolların Indignados hareketi gibi toplumsal başkaldırıların yılı olarak hatırlayacaktır. Ancak içimizden çok azımız, yine aynı yılı bilim insanlarının gezegenimizde yaşayan 18 000 yeni canlı türü keşfettiği yıl olarak anımsayacaktır. Yok olduğu açıklanan bir canlı türünün adını bilenlerin sayısı ise parmakla sayılacak kadar azdır.
Küresel sürdürülebilirliğe giden yol
21.06.2012Çevre yönetiminde geçirdiğimiz kırk yıl, çevresel sorunları daha iyi anlayabilmemiz ve bunlarla mücadele edebilmemiz için kurumlar kurmamıza yardım etti. 1992 yılında gerçekleştirilen Yeryüzü Zirvesi’nden tam yirmi yıl sonra, dünya liderleri yeşil ekonomiye olan küresel bağlılığı tekrar vurgulamak ve küresel yönetimi geliştirmek üzere bir kez daha Rio de Janeiro’da bir araya geliyor.
Tüketim toplumunda yaşamak
21.06.2012On yıllar süren Avrupa’daki görece istikrarlı büyüme yaşam tarzımızı değiştirdi. Daha fazla mal ve hizmet üretiyor ve tüketiyoruz. Daha fazla seyahat ediyor ve daha uzun yaşıyoruz. Ancak, hem kendi ülkelerimizdeki, hem de Avrupa dışındaki ekonomik faaliyetlerimizin çevre üzerindeki etkileri her geçen gün daha fazla büyüyor ve daha fazla göze çarpıyor. Gerektiği gibi uygulandığında çevre mevzuatları iyi ve somut sonuçlar veriyor. Buna rağmen, son yirmi yılda gerçekleşen değişikliklere bir göz attığımızda, gerçekten elimizden gelenin en iyisini yaptığımızı söyleyebilir miyiz?
Madenden çöplüğe ve ötesine
21.06.2012Tükettiğimiz ve ürettiğimiz neredeyse her şeyin çevre üzerinde bir etkisi var. Her gün satın alacağımız belirli mal veya hizmetler arasından seçim yaparken, çoğu zaman bunların çevre üzerindeki ‘ayak izlerini’ dikkate almıyoruz. Ürünlerin raf fiyatları çoğu zaman gerçek maliyetlerini dahi yansıtmıyor. Bütün bunlara rağmen, tüketimimizi ve üretimimizi daha yeşil bir hale getirmek için yapabileceğimiz çok şey var.
Fiyatı ‘doğru’ biçebiliyor muyuz?
21.06.2012Gelişmekte olan ülkelerin birçoğunun ekonomisi, vatandaşlarını yoksulluktan kurtarmak için doğal kaynaklarını kullanmaya dayanıyor. Bu da bu ülkelerin dayalı oldukları doğal sistemlere hasar verilmesi riskini beraberinde getiriyor. Kısa vadeli çözümlerde çoğunlukla toplumun uzun vadedeki refahı düşünülmüyor. Hükümetler, piyasaların doğa hizmetleri için ‘doğru’ fiyatı belirlemesine yardımcı olarak ekonomik tercihleri etkileyebilir mi? Burada Burkina Faso için pamuk üretiminde kullanılan suyun ne anlama geldiğini mercek altına alıyoruz.
Yerel ve küresel
21.06.2012Kıtlık veya su ve toprak gibi hayati kaynaklar üzerinde artan baskılar söz konusu olduğunda, karar verme yetkisinin kimde olacağı sorusu, doğal kaynakların nasıl yönetileceği ve kullanılacağı soruları kadar önemlidir. Küresel işbirliği çoğunlukla bir zorunluluktan doğar, ancak yerel destek ve katılım olmadan herhangi bir başarı elde edilmesi imkansızdır.
Permalinks
- Permalink to this version
- 5d0e42781cbf46fb9f07b0e638503dd9
- Permalink to latest version
- 37W58ZXE0B
For references, please go to https://www.eea.europa.eu/tr/isaretler/isaretler-2012/makaleler or scan the QR code.
PDF generated on 2023.02.03 19:24
Belge İşlemleri
Diğerleri ile paylaşın