sonraki
önceki
öğeler

Press Release

Avrupa’da belirgin iklim değişikliği, acil adaptasyon ihtiyacını doğruluyor

Dili değiştir
Press Release Yayınlandı 20.11.2012 Son değiştirilme 16.12.2016
Photo: © istockphoto
İklim değişikliği, Avrupa’daki tüm bölgeleri etkilemekte ve toplum ve çevre üzerinde birçok etkiye yol açmaktadır. Avrupa Çevre Ajansı tarafından bugün yayınlanan en son değerlendirmeye göre, gelecekte, büyük olasılıkla yüksek hasar maliyetlerine yol açacak etkilerin ortaya çıkması beklenmektedir.

İklim değişikliği dünyanın bir gerçeği ve bu değişikliğin hızı ve boyutu gün geçtikçe daha çok ortaya çıkıyor. Bu, haneler de dahil olmak üzere, ekonominin her kesiminin bu değişime uyum sağlaması ve emisyonlarını azaltması anlamına gelmektedir.

Jacqueline McGlade, ACA Genel Müdürü

Climate change, impacts and vulnerability in Europe 2012’ (2012’de Avrupa’da iklim değişikliği, etkileri ve hassasiyet) başlıklı rapor kapsamında, Avrupa’nın genelinde ortalamanın üzerinde sıcaklık değerlerinin gözlemlendiği, güney bölgelerinde yağışın azaldığı ve kuzey Avrupa’da ise yağış miktarının arttığı belirtilmektedir. Grönland buz tabakası, Kuzey Buz Denizi’ndeki buzlar ile Avrupa’daki birçok buzul erimekte olup, kar örtüsü azalmış ve donmuş toprakların çoğu ısınmıştır.

Sıcak hava dalgaları, seller ve kuraklık gibi aşırı hava olayları sonucunda son yıllarda Avrupa’nın genelinde hasar maliyetlerinde artış meydana gelmiştir. Bu eğilimde iklim değişikliğinin oynadığı rolü anlamak için daha fazla kanıt gerekse de, afet ve hasara eğilimli bölgelerde artan insan aktivitesi temel faktör olmuştur. Aşırı hava olaylarının daha yoğun ve daha sık görülmesi beklendiğinden, gelecekteki iklim değişikliğinin, bu hassas yapıya daha fazla katkıda bulunacağı düşünülmektedir. Rapora göre, Avrupa’daki toplumlar iklim değişikliğine uyum sağlamazlarsa, hasar maliyetlerinin artmaya devam etmesi beklenmektedir.

Raporda, Avrupa’daki ekonomik eşitsizliklerden dolayı bazı bölgelerin, diğerlerine göre iklim değişikliğine uyum sağlamakta daha fazla zorlanacağı bildirilmektedir. İklim değişikliğinin etkileri, bu eşitsizliği daha da belirgin hale getirebilir.

‘İklim değişikliği dünyanın bir gerçeği ve bu değişikliğin hızı ve boyutu gün geçtikçe daha çok ortaya çıkıyor. Bu, haneler de dahil olmak üzere, ekonominin her kesiminin bu değişime uyum sağlaması ve emisyonlarını azaltması anlamına gelmektedir,’ diyor AÇA Genel Müdürü Jacqueline McGlade.

Gözlemlenen iklim değişikliği ve geleceğe yönelik öngörüler– bazı temel bulgular

Son on yıl (2002-2011) Avrupa’da kaydedilen en sıcak dönemdi ve Avrupa’daki kara sıcaklığı, sanayileşme öncesi dönem ortalamasından 1,3° C daha yüksekti. Birçok model projeksiyonu, 1961-1990 ortalamasına kıyasla 21. yüzyılın sonlarında Avrupa’nın 2,5–4° C daha sıcak olacağını göstermektedir.

Sıcaklık dalgalarının sıklığı ve uzunluğu artmış olup, son on yılda on binlerce ölüme yol açmıştır. Rapora göre, toplumların iklim değişikliğine uyum sağlamaması durumunda, sıcaklık dalgalarında öngörülen artış, önümüzdeki on yıllık dönemlerde iklim değişikliğine bağlı ölüm sayısını artırabilir. Bununla birlikte, soğuğa bağlı ölüm sayısının da birçok ülkede azalması öngörülmektedir.

Raporda, yağışın güney bölgelerde azalırken, kuzey Avrupa’da arttığı bildirilmektedir. Bu eğilimlerin devam edeceği öngörülmektedir.  Yüksek sıcaklık değerleri su döngüsünü kuvvetlendirdiğinden, iklim değişikliğinin, özellikle kuzey Avrupa’da nehir taşkınlarını arttırması öngörülmektedir.  Bununla birlikte, geçmişe yönelik taşkın verileri kayıtlarından iklim değişikliğinin etkisini ayırt etmek oldukça güçtür.

Güney Avrupa’da nehir kuraklıklarının daha şiddetli ve sık meydana geldiği açıktır. Minimum akarsu akışının, yaz aylarında güney Avrupa’da anlamlı ölçüde ve Avrupa’nın diğer birçok bölgesinde ise farklı boyutlarda azalacağı öngörülmektedir.

Kuzey Kutbu bölgesi, diğer bölgelere göre daha hızlı ısınmaktadır. Kuzey Kutbu’nda deniz buzunda en düşük seviyeler 2007, 2011 ve 2012’de gözlenmiş olup, 1980’lerde görülen minimum seviyelerin neredeyse yarısına kadar düşmüştür. Grönland buz tabakasının erime hızı 1990’lara kıyasla iki katına çıkmış, 2005 ve 2009 arasında her yıl ortalama 250 milyar tonluk bir kütle kaybedilmiştir. Alplerdeki buzulların hacminin yaklaşık üçte ikisi 1850’den beri yok olmuştur ve bu eğilimlerin devam etmesi öngörülmektedir.

Deniz seviyeleri yükselmekte ve fırtına olayları sırasında kıyı bölgelerde su baskını riskini artırmaktadır. Global ortalama deniz seviyesi 20. yüzyılda yılda 1,7 mm artarken, son on yıllık süreçlerde yıllık 3 mm’lik artış göstermiştir. Geleceğe yönelik projeksiyonlar arasında oldukça farklılık bulunmasına rağmen, 21. yüzyıl deniz seviyesi artışının 20. yüzyıla göre daha büyük olacağı muhtemeldir. Buna rağmen, Avrupa’nın farklı kıyılarındaki deniz seviyesi artışı, örneğin yerel toprak hareketlerinden dolayı değişiklik göstermektedir.

Rapora göre, sıcaklıkla ilgili sağlık etkilerinin yanında, insan sağlığı ile ilgili diğer etkiler de önem taşımaktadır. İklim değişikliği bazı hastalıkların bulaşmasında rol oynamaktadır. Örneğin, Ixodes ricinus kene türlerinin kuzeye ilerlemesine imkan verirken, giderek artan ısınma, Avrupa’nın bazı bölgelerini hastalık taşıyan sivrisinekler ve tatarcıklar için daha uygun hale getirebilir. Polen mevsimi 50 yıl öncesine kıyasla 10 gün daha erken başlayarak, daha uzun sürmekte ve yine insan sağlığını etkilemektedir.

Birçok çalışmada bitki ve hayvan özelliklerinde meydana gelen yaygın değişiklikler ölçülmüştür. Örneğin, bitkiler yıl içinde daha erken çiçek açarken, tatlı sularda yaşayan bitkisel planktonlar ve hayvansal planktonlar daha erken patlamaktadır. Diğer hayvanlar ve bitkiler, yaşam ortamları ısındığı için kuzeye ya da yüksek bölgelere hareket etmektedir. Birçok tür, göç hızları iklim değişikliği hızına ayak uyduramadığı için, gelecekte tükenme tehlikesiyle karşı karşıya kalabilir.

Güney Avrupa’da tarım için su kaynakları azalırken, diğer bölgelerde yetiştirme koşulları iyileşebilir. Avrupa’da çeşitli tarım ürünleri için yetiştirme mevsimi uzamıştır; bu süre artışının devam etmesi ve bunun yanında sıcak mevsimde yetişen ürünlerin daha kuzey enlemlere yayılması beklenmektedir. Bununla birlikte, orta ve güney Avrupa’daki sıcak dalgaları ve kuraklıklar nedeniyle bazı ürünler için verimin azalacağı öngörülmektedir.

Sıcaklık artışı ısınma ihtiyacını azaltarak enerji tasarrufu sağlamıştır. Bununla birlikte, bu durumun daha sıcak yaz mevsimlerindeki artan soğutma enerjisi ihtiyacı ile birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir.

Genel Bilgiler

Bu raporun amacı iklim değişikliklerinin tüm Avrupa’daki etkilerinin kapsamlı şekilde gösterilmesi ve Mart 2013’te yayınlanacak olan European Commission’s European Adaptation Strategy (Avrupa Komisyonu’nun Avrupa Adaptasyon Stratejisi) başlıklı adaptasyon stratejisine katkıda bulunmaktır. AÇA, ayrıca, 2013’ün başında yayınlanacak olan Avrupa’nın genelindeki birçok adaptasyon faaliyetinin bir değerlendirecek stratejiyi destekleyecektir.

Climate-ADAPT web sitesi, iklim değişikliğine adaptasyon stratejilerinin geliştirilmesi ve uygulanmasına yardımcı olmaya yönelik çok sayıda bilgi içermektedir.

Permalinks

Geographic coverage