sonraki
önceki
öğeler

Article

İklim finans: düşük karbonlu, iklim direncine sahip bir Avrupa için kaynaklar

Dili değiştir
Article Yayınlandı 02.02.2017 Son değiştirilme 11.05.2021
Photo: © Giulia Soriente, My City/EEA
İklimimiz değişiyor. İklim değişikliği hızını sınırlandırmak için, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve aynı zamanda, bugüne ve geleceğe yönelik etkilere hazırlanmamıza yardımcı olacak tedbirler almak zorundayız. Bu tedbir kanallarının her ikisi de, yatırımların benzeri görülmemiş biçimde yeniden yönlendirilmesini gerektirmektedir. Bu durum, Paris ve yakın zamanda Marakeş’te gerçekleştirilen iklim konferansları tarafından kabul edildi. Finans sektörü Avrupa’nın düşük karbonlu ve iklim değişikliğine dirençli bir topluma dönüşümünde kritik bir rol oynayabilir ve oynayacaktır da.

Avrupa, iklim değişikliği ve iklim değişikliğine uyum için  kayda değer düzeyde yatırım yapmalıdır. Finans sektörü Avrupa’nın düşük karbonlu ve iklim değişikliğine dirençli bir topluma dönüşümünde  kritik bir rol oynayabilir ve oynayacaktır da. Bu geçişin finanse edilmesinde kamu sektörü yatırımları yeterli olmayacak, ancak özel sermayenin harekete geçirilmesine ve kullandırılmasına yardımcı olacaktır ki, bu da yatırımın ihtiyaç duyulan ölçekte yönlendirilmesi için benzersiz bir öneme sahiptir. 

Hans Bruyninckx, AÇA İcra Direktörü

Avrupa, iklim değişikliği ve iklim değişikliğine uyum için kayda değer düzeyde yatırım yapmalıdır. Gerçek miktarlara dair tahminlerin kapsama, ölçeğe veya metotlara bağlı olarak kayda değer düzeyde değişebilir ve bu meblağ  yılda yüz milyarlarca Avro’ya kadar çıkabilir. Mali sistemin genel finansman kapasitesine kıyasla böylesi bir meblağ  görece olarak küçük kalmaktadır. Ancak finan sisteminin bu büyük kapasitesine rağmen mali sistem şu anda gerekli olan yatırım ihtiyacının yalnızca küçük bir bölümünü karşılamaktadır.

İklim dostu yatırımların güçlendirilmesinin önünde ana zorluklar arasında diğerlerine ek olarak, finans sisteminde sürdürülemez faaliyetleri uzatan ve teşvik eden mevcut bariyer ve kilit noktalarını kırmak ve bu arada , ve mevcut fonları iklim değişikliğine direnci arttırıcı ve karbon salınımlarını azaltıcı faaliyetlere  yönlendirilmenin güçlüğü yatmaktadır.  Sahada tutarlı ve etkili tedbirler alınabilmesi için, yatırım ihtiyaçlarının tüm düzeylerde (Avrupa, ulusal ve yerel) sistematik bir şekilde yönetilmesi gereklidir. Şirketlerin kendi faaliyetleriyle iklim riskleri arasında  tutarlı bağlantılar kurabilmeleri  iyi düşünülmüş yatırım kararlarının alınması için bir ön koşuldur. İklim risklerine ilişkin şeffaflığın daha artırılmasına  ek olarak uzun vadeli planlama ve taahhütler de yatırımcılara açık  mesajlar gönderecektir.

Açık politik mesajlar  uzun vadeli yatırımları teşvik etmektedir

2015 Paris anlaşması, finansal hareketin  “düşük emisyon ve iklim değişikliğine direnci arttırıcı yatırımları teşvik etmesini bir hedef olarak tanımladı. , Bu hedef  Marakeş’te 2016 iklim değişikliği konferansında da yinelendi..

Son dönemde Avrupa Komisyonu tarafından önerilen temiz enerji paketi , AB’nin düşük karbon ve iklim direnci geçişine yönelik taahhüdünün altını çiziyor. Söz konusu paket, sera gazı emisyonlarında en az %40 kesinti hedeflemekte ve 2030 yılına kadar enerji verimliliği için en az %30, yenilenebilir enerji için de en az %27 hedeflerini öngörmektedir. Bu paket ayrıca temiz enerjiye geçiş  ve bu geçişin ekonomik yararlarının önemine vurgu yapmaktadır. Avrupa Komisyonu’na göre, 2021 yılından itibaren her yıl için 177 milyar EURO’ya kadar kamu ve özel yatırım harekete geçirilmesiyle teklif edilen paket önümüzdeki on yıl içerisinde %1’e varan GSYİH artışı yaratabilecek, 900.000 yeni istihdam olanağı oluşturabilecektir.

AB politikaları ve hedefleri genel olarak, ulusal Düşük Karbon Gelişim Stratejileri de dahil olmak üzere ülkelerde stratejiler ve somut faaliyetler yoluyla uygulanır. Bu stratejilerin AÇA tarafından gerçekleştirilen ön değerlendirmesi gösteriyor ki, mevcut stratejiler kapsam ve derinlik bakımından olduğu kadar, kararlılık bakımından da kayda değer düzeyde çeşitliliğe sahipler. Söz konusu stratejiler yatırımları yönlendiricek plan ve finansal ihtiyaçlar konusunda çok sınırlı düzeyde  bilgi içermektedirler.  Dahası, ulusal düzeyde AB’nin dekarbonizasyon hedefleriyle uyumlu vizyon genellikle bulunmamaktadır.  Buna karşılık,  birçok ülke de uyum stratejileri ve eylem planlarını uygulamaya aldı, ancak  bu faaliyetlerin nasıl finanse edileceğine ilişkin ayrıntılı değerlendirmeler henüz mevcut değil.  Yatırımcının güvenini arttırmak  adına, Düşük Karbon Gelişim Stratejileri ve ulusal uyum planları, ulusal iklim değişikliği finansman stratejileriyle bütünleştirilmelidir.

Bu dönüşümün finanse edilmesinde kamu sektörü yatırımları yeterli olmayacak, ancak özel sermayenin harekete geçirilmesine ve kullandırılmasına yardımcı olacaktır, bu da ihtiyaç duyulan ölçekte yatırımın yönlendirilmesi için benzersiz bir öneme sahiptir. AB 2014-2020 bütçesinin en az %20’si iklimle ilgili önlemler için  tahsis edildi. AB’nin son dönemde Stratejik Yatırımlar için Avrupa Fonları’nı artırma ve genişletme kararı ve yine son dönemde kurulan üst düzey sürdürülebilir finans grubu Avrupa’da sürdürülebilirliği destekleyen bir mali sistem inşa edilmesine yönelik önemli adımlardır.

Yaratıcı çözümler sunan mali sistem

İklim finans stratejileri, yerel düzey de dahil olmak üzere tüm düzeylerde, gerek kamu sektörü gerekse özel sektörde farklı paydaşların katılımını gerektirir. Böylesibir finans sistemi aynı zamanda, farklı ihtiyaçlara ve kaynaklara dönük  evrim geçirmelidir.

Bazı Avrupa belediyeleri şimdiden, farklı fon kaynaklarını bir araya getirerek veya iklim bonolarının kitlesel fonlanması gibi yeni kaynaklar geliştirerek, yaratıcı  fonlama yöntemlerini uygulamaya başladı bile. Ancak yeni değerlendirmemize göre, pek çok belediye halen iklim değişikliğine uyum  tedbirlerini finanse edebilme konusunda zorluklarla karşılaşıyor. Kaynak bulma ve en uygun finans seçeneğini uygulama konusunda kapasite ve uzmanlığın olmayışı, diğer nedenlere ek olarak önemli bir engel oluşturmaktadır. Dahası çoğu durumda iklim değişikliğine uyum tedbirleri, henüz mali karar alıcılar tarafından ‘kazançlı yatırım’ olarak değerlendirilmiyor.

İklim riskleri ve uyum tedbirlerinin ek faydalarına (örn. yaşam kalitesinin ve bu tedbirlerden faydalanan yerlerin çekiciliğinin arttırılması) dair farkındalığın artırılması sonucunda, nelerin iyi bir yatırım olduğu farklı bir biçimde değerlendirilebilir.

AÇA ve iklim finans kaynakları

Avrupa’da gerekli dönüşümü gerçekleştirme bağlamında  iklim finansında kritik bir rol üstlenen AÇA, bir taraftan geçiş ve uyuma dönük  mevcut ve gelecek eylemler arasındaki bağlantıyı değerlendirmekte, diğer taraftan ise finans ve mali sistemler üzerine çalışmaktadır. Bu bağlantıların daha iyi kavranması, iklim finans kaynakları önündeki engellerin kaldırılması ve fonların düşük karbonlu iklim değişikliğine dirençli bir geçiş sürecinin  desteklenmesine yönlendirilmesi için bir ön koşul. Bulgularımızı 2017 yılında sizlerle paylaşıyor olacağız.

 

Hans Bruyninckx
AÇA İcra Direktörü

04/2016 sayılı AÇA bülteninde yayımlanan başyazı, Aralık 2016.

 

 

Permalinks

Geographic coverage

Temporal coverage

Belge İşlemleri